Cittaslow Adayı Eldivan 06 Ekim 2025, 14:53

CITTASLOW FELSEFESİ
Küreselleşmenin etkisiyle şehirler hızlı çalışılan, hızlı yaşanılan ve üretmekten çok tüketen, kendi kendine yetmeyen yaşam alanları haline gelmiştir. Kentler, kuruluş amaçları olan insanların bir arada güven içinde yaşadıkları yerler olmaktan çıkmış, insanların daha hızlı hareket etmeleri ve daha hızlı çalışmaları için tasarlanan mekanlara dönüşmüştür. İnsanların birbirlerinin sıcaklığına sığındıkları, sosyalleştikleri, el emeklerini birbirlerine sundukları sosyal korunaklar olmaktan gittikçe uzaklaşan kentler, insanların tüketim için yaşadıkları sahneler halini almıştır. Yaşamın hızlanması sonucu insanlar daha hızlı yemek yemek, daha hızlı alışveriş yapmak, gidecekleri yere daha hızlı varmak için belli bir tempo içinde koşturup durmaktadırlar. Bu yaşam tarzı bakkallar, manav, terzi gibi küçük esnaf yerine AVM’leri, çocuklarımızın oyun oynayacağı alanlar yerine otoparkları, daha çok park ve yeşil alan yerine geniş otoyolları hayatımıza sokmuştur. İnsanın en önemli değeri olan kısıtlı yaşamını sağlıksız yiyecekler, hava kirliliği, trafik, yalnızlık ve tüketimle harcaması modern yaşamın vazgeçilmezi olarak sunulmuştur. Popüler kültürün de desteklediği hayatı yaşamak için zamanı olmayan, işine arabasıyla hızla giden, oturup kahve içecek bir yarım saati bile olmadığı için yürürken kahvesini içen, yetişmesi gereken bir yerler olduğu için yemekten zevk almak yerine ayakta hızlı bir şekilde “beslenen”, komşularını veya yerel esnafı tanımayan modern insan modelinin sürdürülebilir olmadığı ortadadır.
Bu yaşam tarzı modern insanda depresyon, kalp hastalıkları ve kanser gibi birçok hastalığa neden olmasının yanı sıra; kentleri de sürdürülemez hale getirmiştir. Hızlı yaşam tarzının oluşturduğu kentler artık kendi kendine yetmemektedir. Bu kendi kendine yetmeyen kentler de, sadece yakın çevresindeki değil, dünyanın birçok köşesindeki kaynakları, üstelik binlerce kilometre uzaklıktan getirterek yok ederken, aynı zamanda hem doğayı hem insanları tüketmektedir. İnsanların daha çok tüketmesi, bir yerden bir yere daha hızlı gitmesi için tasarlanan kentler insanları doğadan ve birbirlerinden kopartmış ve tek alternatif haline gelmiştir. Tüketim odaklı hayatın insanlara mutluluk ve huzur getirmediği, insanların farklı bir yaşam biçimi aramaları kentsel boyutta Cittaslow hareketini ortaya çıkarmıştır. Cittaslow felsefesi yaşamın, yaşamaktan zevk alınacak bir hızda yaşanmasını savunmaktadır. Cittaslow hareketi, insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir, el sanatlarına, doğasına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda alt yapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçekçi bir alternatif olacağı hedefiyle yola çıkmıştır.
Cıttaslow Nedir ?
- Sakin Kent (Citta Slow) yada (Slow City) Hareketi, Yavaş Yemek felsefesini küçük kentlerin tasarım ve planlamasında kullanmayı amaçlayan uluslararası bir ağdır.
- Hareket; kendi halkının ve ziyaretçilerin yaşam kalitesini artırmak için orijinal fikir, deneyim ve bilgiyi uluslararası yavaş kent ağları üzerinden paylaşarak çalışmayı amaç edinmiş bir olgudur.
- Cittaslow, nüfusu 50.000′nin altındaki kentlerin üye olabildiği, kentlerin kendi gelenek, göreneklerini, yemeklerini, tarihsel kimliklerini korumalarını öngören bir birliktir.
- Şehirlerin hangi alanlarda önemli ve özel olduklarını düşünmeleri ve bu özelliklerini korumak için farklı stratejiler geliştirmeleridir.
- Geriye gitmek veya eskide yaşamak değildir. Şehrin değerlerine, esnafına ve halkına sahip çıkması ve bunu gelecek nesillerle paylaşmasıdır.
- Yerel zanaatları, tatlıları ve sanatları sadece eskilerin hatırlayabildiği kavramlar olmaktan çıkarmak için bunları çocuklarımızla ve misafirlerimizle paylaşmaktır.
- Teknolojiye karşı çıkmak değildir. Tam tersine, belediye hizmetlerinin internet ortamına taşınması ve kent halkının bu hizmetlerden yararlanabilmeleri için eğitilmesidir.
- Şehrin dokusunun, renginin, müziğinin ve hikayesinin uyum içinde, şehir sakinlerinin ve ziyaret edenlerin zevk alabilecekleri bir hızda yaşamasıdır.
- Arabaya binmeyi yasaklamak değildir. Ancak, araçların girmediği, şehir sakinlerinin ve şehri ziyaret edenlerin rahat bir nefes almak için dinlenebilecekleri alanlar yaratmaktır.
- Hava ve gürültü kirliliğini azaltmak için bisiklet ve fayton kullanımını özendirmek ve kullanılması için gerekli altyapıyı sağlamaktır.
- Gürültü ve trafiği azaltmak, yeşil alanları ve yayalara ayrılmış bölgeleri artırmak; kendi mahsulünü satan yerel çiftçileri, dükkanları ve restoranları desteklemek; yerel estetiği ve yemek geleneklerini korumak; misafirperverliği ve komşuluk ilişkilerini yaymaktır.
- Hava, gürültü, ışık ve elektro manyetik kirliliklerin sürekli kontrol edilmesi ve sağlığı tehdit etmeyecek seviyede tutulmasıdır. Çevreye ve insana zararlı olmayan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının ve enerji tasarrufunun teşvik edilmesidir.
- Daha yavaş yemek değildir. Ancak daha sağlıklı olan yerel besinlerin, organik ürünlerin ve yemeklerin özendirilmesidir.
- Belki de en önemlisi bir şehrin kendini dünyadaki binlerce aynı şehirden farklılaştırmasıdır.
Türkiye’de Cittaslow hareketi ilk olarak Seferihisar’ın 28 Kasım 2009 tarihinde Cittaslow olmasıyla resmi olarak kurulmuştur.
Uluslararası Cittaslow Birliğine başvuru sürecini Cittaslow Türkiye Ağı sekretaryası ve
koordinatörlüğü yürütmektedir.
Hareketin Simgesi Neden Salyangoz?
Salyangoz yavaş harekettir. Yavaşlık temel erdemdir. Akıl ve ağırbaşlılığı ifade eder.
Salyangoz, insanlığın bugün için ulaştığı doğa bilgisinin değerini temsil etmektedir.