Eldivan Hakkında 10 Ocak 2024, 10:57
ELDİVAN HAKKINDA
Kirazı, mesire yerleri ve otantik Yâran’ı ile ünlü Eldivan’ın kuzeyinde Korgun, doğusunda Çankırı, güneyinde Ankara, batısında Şabanözü, kuzeybatısında Korgun ile komşudur. 341 km² lik bir alana sahip olup rakımı 1094 m. Çankırı kentine uzaklığı 18 km.dir. İlin güneybatısında yer alır.Toplam nüfusu 5711 olup bunun 3 246’sı ilçe merkezinde yaşamaktadır (2007). İlçe genelinde kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak karasal iklim hâkimdir. Ortalama yaz sıcaklığı 34 ºC iken kışın sıcaklık 1-23 ºC arasında değişir. Ankara’ya Eldivan-Çankırı-Ankara veya Eldivan-Şabanözü Çubuk-Ankara yolu ile ulaşılır. Bahar ve yaz ayları gezmek için en güzel zamandır.
ADI : 1276 tarihli Osmanlı kayıtlarında adı Dumlu olarak geçmektedir. Dumlu adı Dümeli’ye (Dümelli) dönüşmüş ve 1.4.1960 tarihinde bu ad değiştirilerek Eldivan yapılmıştır. Eski adı olan Dümelli adı ilçenin kuzeyini çevreleyen Dümelli ovasından kaynaklanmaktadır. 1958 yılında ilçe yapılmıştır.Anadolu’nun Türkleşmesinden sonra, İlçenin yakınında bulunan dağ bir toplanma yeri olmuş ve adına Er divanı denmiş daha sonraları halk arasında İldivan dağı denmeye başlanmıştır. Dümeli yerine Eldivan adı verilirken İldivan, Eldivan olarak benimsenmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Geçmişte her yıl panayır yapılır ve panayır sırasında Anadolu’nun çeşitli yerlerinde panayıra gelen sporcular burada güreş müsabakaları yaparmış. Bu nedenle buraya Er divanı adının verilmiş olduğu, adının buradan geldiği rivayeten anlatılmaktadır.
TARİHİMİZ :
İlçenin tarihi, M.Ö. 300 ve 400 yılları arasında Makedonya ve Pafloganya krallıkları daha sonra ise Galatlar ve Romalılara kadar dayanmaktadır. Malazgirt Savaşından sonra 1083 yılında Çankırı’ nın fethi ile Dümeli, Tatar, Ayrancı, İmamlar, İbiş ve Kayı boyuna ait Türkler buraya gelerek yerleştiler. Hisarcıkkayı, Gölezkayı gibi köy isimleri bugün dahi hayatiyetlerini korumaktadırlar. Selçuklu ve Candaroğulları hakimiyetinde kalan Eldivan,1383 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.Eldivan ilçesi ismini kuzeyini Dümelli ovasının ve Yanlar deresinin çevirdiği dağdan almaktadır. Bu dağa halk İldivan dağı demektedir. Bu dağ 1071’den sonra Anadolu’ya yayılan Türkler için toplanma yeri olmuş ve adına da Er divanı denilmiş olup, sonraları kelime şekil değiştirerek Eldivan adını almıştır.Eldivan civarında tarihi bir esere rastlanılmamaktadır.Yalnızca Tarihi eser niteliği taşıyan Küçük Hacıbey Camii ve Seydiköy Camii gibi yapıtlara sahiptir.Ayrıca Orta ve Son Tunç Çağını temsil eden Dümeli Höyüğü ve Sarayköy,Hisarcık arasında eski dönemlere ait harabelere rastlanmaktadır. Selçuklular zamanında buraya gelen Hacı Murad-ı Veli isminde bir Türk Büyüğünün mezarı ile Gölez Köyünde 1738 yılında vefat eden Sultan Bedrettin isminde bir zatın mezarı bulunmaktadır.
Çankırı’ya 18 kilometre uzaklıkta olup ,il merkezinin güney batısında kurulmuştur.İlçe topraklarının kuzeyinde Korgun,doğusunda Çankırı,güneyinde Ankara ve batısında Şabanözü ilçesi vardır.346 km karelik bir yüzölçümüne sahiptir. İlçede halkının başlıca geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır.Karasal iklimin egemen olduğu ilçede yazları sıcak kışları soğuk ve karlı geçer.
Dağlık alanlar çam ağaçları ve meşe koruklarıyla kaplıdır.Orman dışı alan da ise yabani meyve türleri yetişir.İlçe sebze ve meyve yetiştiriciliğinde ön plana çıkmıştır.Türkiye’nin en önemli kiraz bağları Eldivan ilçesinde bulunmaktadır.
Eldivan’ın tarihi ve mimari yapılarından birisi ; Gölez Köyü’nde bulunan Eski Camii’dir.Yapılış tarihi bilinmemektedir. Kare planlı ve pandantif geçişli kubbe ile örtülü iken kubbesinin yıkılması üzerine ahşap çatı ile kapatılmıştır. Minare; kuzeybatı köşede, kare kaideli, silindirik gövdeli ve pabuçluktan yukarısı yıkıktır. Duvarlar kireç taşı, doğu cephede bulunan pencerelerin korkulukları taştandır. Mihrabı taştan ve kavsarası dört sıra mukarnaslıdır. Niş kısmında geometrik desenler, ilk mukarnas dizisinde rozetler görülür.Bir değer mimari yanıysa, Seydiköy’ünde bulunan Hacı Murad-ı Velî Türbe ve Camii’dir. Eser; moloz taştan yapılmış, yalın, ahşap çatılıdır. Cami ve türbe iç içe aynı yapı altındadır. Hacı Murad-ı Veli’nin ölüm tarihi 1207 olduğuna göre,türbe bu tarihten sonra yapılmış, Çeşitli dönemlerde yapılan bakım ve onarımlarla bugünkü şeklini almıştır. Camii, boyuna dikdörtgen planlı, düz ahşap tavanlı, türbe kısmının üzerini de kapatacak biçimde alaturka kiremit kaplı çatılıdır. Güneybatı köşede tuğladan sekiz sıra kirpi saçaklı pah yer alır.
Camii’nin doğu duvarına bitişik türbenin kare planlı ve ahşap tavanlı ön mekanında Hacı Murad-ı Veli’nin oğlu ve kızlarının sandukası ile yörede kutsal sayılan iki göktaşı bulunur. Hacı Murad-ı Veli’nin kabrinin bulunduğu asıl türbe, kare planlı ve tromp geçişli kubbe ile örtülüdür.
Mimari olarak büyük bir özelliği bulunmamakla birlikte,Horasan Erenleri’nden olan Hacı Murad-ı Veli’nin Türbe’si olması sebebiyle önem arzetmekte ve çok sayıda ziyaretçi çekmektedir.
Eldivan ilçesi,nadide tabii güzelliklere ve günübirlik imkanlara sahip bir yerleşim yeridir. Eldivan Dağı’nın İlçe’ye bakan tarafları çoğunlukla çam olmak üzere meşe, yabani fındık, dağ kavağı ağaçlarıyla ve zengin bir orman altı bitki örtüsüyle kaplıdır. Bülbül Pınarı mesire yeri;Eldivan Dağı eteklerinde,ovaya hakim bir tepe de,muhteşem manzarasıyla günübirlik geziler için tercih edilen bir mekandır. İlçe Merkezi’ne 5 km. mesafede bulunan Bülbül Pınarı Orman İçi Mesire Yeri’ne asfalt bir yolla ulaşılmaktadır. Bahar ve yaz günlerinde yoğun bir ziyaretçi akımına uğrayan mesire yerinde geniş bir alana yayılmış ocaklıklar, çeşmeler, yağmur barınağı, seyir teras kulesi ve yataklı bungalov tipi bir dinlenme evi bulunmaktadır. Bülbül Pınarı Mesire Yeri’nin dışında Karadere ve Saray Göletleri çevreleri ile orman içindeki çeşme ve su kaynakları civarında da çok sayıda piknik ve kamp yapmaya elverişli alanlar mevcuttur.
Tabii güzelliklerinin yanı sıra kiraz üretimi ile de meşhur olan Eldivan İlçemizde, Kiraz Bayramı geleneğini sürdürmek amacıyla düzenlenen festival, geleneksel olarak devam ettirilmektedir. Cuma günü başlayan ve üç gün süren etkinliklerin birinci gününde Hacı Murad-ı Veli anılmakta; ikinci gün kiraz yarışmaları, mahalli ve milli oyunlar, gençlik ve halk konserleri, sergiler, THK tarafından paraşüt atlayışları gerçekleştirilmekte; üçüncü gün ise milli düzeyde yağlı pehlivan güreşleri yapılmaktadır.
TARİHİ : 2000 yılında Paflagonya Yüzey Araştırmaları Projesi kapsamında yapılan çalışmalarda, Eldivan bölgesinde Paleolitik Dönemde insanlar tarafından kullanılan el âletleri bulundu. Bu dönem günümüzden 10 bin yıl öncesinden daha gerilere 100 bin yıl önceye kadar gitmektedir. Görülüyor ki bölgenin iskâna açılması çok eskilere dayanmaktadır. Tarih devirleri içinde, Anadolu’da yazılı tarihin başlangıcı Hititler ile olmuştur. İlçe sınırları içinde: Sarayköy-Hisarcık arasında kale harabeler vardır. Ayrıca Orta ve Son Tunç çağlarına tarihlenen Dümeli Höyüğü’de buradadır. Çanak, çömlek parçaları bulunmuştur. Roma ve Bizans dönemlerine ait gözetleme kuleleri ve kilise temel kalıntılarına rastlanmıştır. Hisarcıkkayı ve Eldivan dağında Geç Roma, Erken Bizans dönemlerinde metalurjik faaliyetin varlığını kanıtlayan izabe fırın ortaya çıkarılmış ise de halk tarafından yağma edilmiştir. Hititler sonrası Çankırı’ya hükmetmiş bütün kavimlerin varlığı Eldivan’da da sürmüştür. Hititlerin yıkılması ve tarih sahnesinden silinmeleri sonucu başlayan Karanlık Devirde bölgeye çok sayıda Deniz kavmi gelmiş ve yaşam sürmüştür. Pyhrigler, Medler, Galatlar, Makedonyalılar, Paflagonyalılar, Persler, Romalılar ve Bizanslar olmak üzere daha birçok sayıda değişik kavimler gelerek yerleşmiştir. Çankırı’nın Karatekin Bey tarafından fethi ile birlikte tahminen bölge 1082-1083’de Karatekin Beyliği sınırları içine dahil edilmiş ve yönetilmiştir. Eldivan: Bizans, Selçuklu, Candaroğulları ve Haçlı ordularının (1135-1137) ve Moğolların kısa sürelerle de olsa egemenliği altına girmiştir. I Mesud, Eldivan’ı Haçlıların elinden 1137’de tekrar geri almış ve Eldivan’ın Osmanlı topraklarına katılışı Yıldırım Beyazıt zamanında 1383 yılında gerçekleşmiştir. Anadolu’nun Türkleşmesi ve daha sonraları meydana gelen Moğol istilası sırasında çok sayıda Alperen Anadolu’ya gelerek gazalarda bulunmuş, tekke ve zâviyeler kurarak halkı irşâd etmiştir. Horasan erenlerinden olan Hacı Murad-ı Veli’de Seydi köye gelerek yerleşmiş ve bölgenin irşâd edilmesinde, İslamlaşmasında yararları olmuştur. Osmanlı döneminde Çankırı sancağının bir köyü olan Eldivan, 1931’de belediye, 1944 yılında bucak merkezi (nahiye), 1 Nisan 1960 yılında Dümeli adı değiştirilerek Eldivan olmuş ve ilçe yapılmıştır.
GEZELİM-GÖRELİM / ANTİK YERLEŞİM YERLERİ : Sarayköy,Hisarcık arasında eski dönemlere ait harabelere rastlanmaktadır. ELDİVAN HÖYÜĞÜ ; Çankırı’ya 16 km. uzaklıktaki Eldivan İlçesinin yaklaşık olarak 2 km. kuzeyindedir. Çankırı-Eldivan karayolunun ise kuzeyinde yer almaktadır. Ova ortasında 15-20 metre yüksekliğinde olup, tahmini 125-200 metre çapında yayvan ve oval konumdadır. Yüzeydeki seramik buluntuları, İÖ. 3000-2000 (Eski Tunç Çağı) bin yılı iskanı dışında, İÖ. II.binde kuvvetli bir Hitit yerleşmesinin varlığını göstermektedir. Ayrıca Roma Dönemine tarihlenen buluntular höyüğün milattan sonraki dönemlerde de iskân edildiğini kanıtlamaktadır. Dümeli höyüğü: Son Tunç Çağını temsil eder.
İNANÇ TURİZMİ – KUTSAL MEKANLAR : Köylerde bulunan Türbe ve Yatırlar: Elmacı (Eldivan’a 13 km uzaklıktadır) Akbulut mahallesinde Dede Yatırı. Hisarcıkkayı’da (Eldivan’a 54 km uzaklıktadır) Kadirşah Türbesi. Küçükhacıbey’de (Eldivan’a57 km uzaklıktadır) Çam ve Pazarduran türbeleri. Sarıtarla’da (Eldivan’a 11 km uzaklıktadır) Hacı Zekeriya türbesi. Seydiköy’de (Eldivan’a 11 km uzaklıktadır) Hacı Murad-ı Veli türbesi. Sarayköy’de Kız türesi. Gölez’de Horasani Sultan Bedrettin türbesi (1738 tarihli).
HACI MURAD-I VELİ TÜRBESİ VE CAMİİ : (Eldivan’a 11 km uzaklıktadır): Seydi köyde bulunan Cami ve türbe iç içe aynı yapı altındadır, moloz taş tan yapılmış, yalın, ahşap çatılıdır. Hacı Murad-ı Veli’nin ölüm tarihi 1207 olduğuna göre,türbe bu tarihten sonra yapılmış, Çeşitli dönemlerde yapılan bakım ve onarımlarla bugünkü şeklini almıştır. Cami, boyuna dikdörtgen planlı, düz ahşap tavanlı, türbe kısmının üzerini de kapatacak biçimde alaturka kiremit kaplı çatılıdır. Güneybatı köşede tuğladan sekiz sıra kirpi saçaklı pah yer alır. Camii’nin doğu duvarına bitişik türbenin kare planlı ve ahşap tavanlı ön mekanında Hacı Murad-ı Veli’nin oğlu ve kızlarının sandukası ile yörede kutsal sayılan iki göktaşı (yuda taşı) bulunur. Hacı Murad-ı Veli’nin kabrinin bulunduğu asıl türbe, kare planlı ve tromp geçişli kubbe ile örtülüdür. Mimari olarak büyük bir özelliği bulunmamakla birlikte, Horasan Erenleri’nden olan Hacı Murad-ı Veli’nin Türbe’si olması sebebiyle önem arz etmekte ve çok sayıda ziyaretçi çekmektedir.
CAMİLER : Köylerde bulunan tarihi camiler: Küçükhacıbey (Eldivan’a 57 km uzaklıktadır), Seydiköy (Eldivan’a11 km uzaklıktadır), Gölez (Eldivan’a 10 km uzaklıktadır) GÖLEZ ESKİ CAMİİ (Eldivan’a 10 km uzaklıktadır): Gölez köyündedir, giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesinin tahrip olması ve aşınması nedeniyle yapım tarihi okunamamıştır. Caminin orijinali kare planlı ve pandatif geçişli kubbe ile örtülü iken kubbenin yıkılması sonucu ahşap çatı ile örtülmüştür. Nakarnaslı ve taştan olan mihrabı orijinal yapıya aittir. Geometrik desen ve rozetlerin bulunduğu cami otantik durumunu kaybetmiştir. Minare; kuzeybatı köşede, kare kaideli, silindirik gövdeli ve pabuçluktan yukarısı yıkıktır.Taş duvarlı, kare gövde üzerine silindirik minarelidir. Duvarlar kireç taşı, doğu cephede bulunan pencerelerin korkulukları taştandır. Niş kısmında geometrik desenler, ilk mukarnas dizisinde rozetler görülür. Mihrabı taştan ve kavsarası dört sıra mukarnaslıdır.
PİKNİK VE MESİRE YERLERİ:
BÜLBÜL PINARI : Eldivan ilçe merkezine 5 km mesafedeki mesire yerine asfalt bir yolla ulaşılmaktadır. Geniş bir alana yayılmış olan mesire yerinde masa-bank tipinde oturma yerleri, ocaklıklar, çeşmeler, umumi tuvaletler, büfe, yağmur barınağı, seyir terası ve kulesi, otopark, çocuk parkı ve telefon ile bungalov tipinde 7 yataklı bir dinlenme evi yer alır. Bülbül Pınarı mesire yerinin dışında Karadere ve Saray göletleri ile orman içindeki çeşme ve su kaynakları civarında da çok sayıda piknik ve kamp yapmaya elverişli alanlar mevcuttur. Günübirlik ziyaretçiler her türlü ihtiyaçlarını İlçeden karşılayabilirler. Anıt ağaç: Eldivan ilçe merkezine 57 km. uzaklıkta bulunan Küçükhacıbey’de dir. Meşe ağacının çapı 1.9 m boyu 13 m. ve yaşı 700-1000 yıl arasında tahmin olunmaktadır.
YEMEK KÜLTÜRÜ :
YER SOFRASI: Önce yere sofra bezi yayılır, üzerine ağaç tabla veya kalbur kasnağı bunun üzerine divan sinisi yerleştirilir. Sini üzerine ekmek, kaşık ve yemek konur. Büyükten başlayarak aile fertleri sinin etrafında bağdaş kurarak oturur. Yemek yeme sırası ise varsa önce misafirler, sonra erkekler, kadınlar ve çocuklar sini etrafına dizilir, yemeğe ilk önce büyükler başlar, sonra küçükler ve yemeklerini yerler. Yer sofrası Yemek yerken önce çorbadan başlanır sonra diğer yemekler ve en son tatlı yenir. Sofrada mümkün olduğunca yemek ve ekmek parçası bırakılmaz, hepsi yenir.YÖRESEL YEMEKLER: Tarhana çorbası, Erişte hamur çorbası, Yoğurtlu bulgur (yayla) çorbası, Gözleme, Cızlama, İçli Bükme, Tatar böreği, Tutmaç, Yağlı çörek, Cimcük, pıhtı, Çullama, Muska, Keşkek.
YÂRAN : Eldivan ilçe merkezi başta olmak üzere, ilçeye bağlı hemen hemen her köyde kış ayları Yâren toplantıları gerçekleştirilir. Yâren toplantıları kendine özgü olup töresi, mutlaka uyulması gereken kuralları vardır. Toplantılara katılmak, toplantılarda bulunmak kişilere prestij sağlar.Öncelikle toplantıyı yönetecek, liderlik yapacak büyük ve küçük başağa seçimleri yapılır. Toplantı yeri, günü, kimlerin katılacağı, davet edilecek misafirler önceden tespit edilir. Cumartesi geceleri yapılan Yâran toplantıları için, toplantı yapılacak oda önceden, gündüzden temizlenir, eksikleri giderilir ve akşam yapılacak toplantı için hazırlanır. Yâran sohbet odasındaki yerini aldıktan sonra misafirler gelir. Gelen misafirler yâran tarafından ayakta karşılanır. İçeri giren misafir ‘’Muhabbetiniz bol olsun’’ diyerek yâranı selamlar ve kendilerine gösterilen yere geçerek otururlar. Bir disiplin içinde çay ve kahveler içilir, sohbet toplantısı başlar. Sohbet eğlenceleri arasında bilmeceler, sorular, saz eşliğinde kaşık oyunları, yüzük oyunu, kukla, eğlendirici taklit oyunları yer alır. Yâran toplantılarında yenilecek yemekler sohbete katılan gençler tarafından kararlaştırılır. Gecenin ilerleyen vaktinde yemek yenir ve bunu çay, kahve ikramı takip eder. Konukların gitmesi için Başağanın ikramlar sonrası yaptığı bir baş işareti ile sazcılar Cezayir marşını çalar. Gençler ayağa kalkarak giden misafirleri uğurlar. Misafirler giderken teker teker gençleri selamlar ve dışarı çıkarlar, yâren odasını terk ederler. Odada kalanlar, başağanın yönetiminde o günkü toplantıyı değerlendirerek bir sonraki toplantının kimde ve nerede yapılacağını kararlaştırırlar. Yaran giderlerini (masraflarını) karşılamaya ‘’Yâran ocağı yakma ‘’ adı verilir.
ETKİNLİKLER : Kiraz Festivali geleneğini sürdürmek amacıyla düzenlenen etkinlikler, geleneksel olarak devam ettirilmektedir. Cuma günü başlayan ve üç gün süren etkinliklerin birinci gününde Hacı Murad-ı Veli anılmakta; ikinci gün kiraz yarışmaları, mahalli ve milli oyunlar, gençlik ve halk konserleri, sergiler gerçekleştirilmekte; üçüncü gün ise milli düzeyde yağlı pehlivan güreşleri yapılmaktadır.
KONAKLAMA : Eldivan Öğretmen evi: 0 376 311 21 63